BODRUM KALESİ TARİHİ
Bodrum’un sadece Türkiye’de değil dünyada popüler bir tatil beldesi olarak bilinmesinin pek çok sebebi var. Ama altını çizmemiz gereken ilk sebeplerden biri, Bodrum’un tarihi ve tarihi eserleri. Bodrum için önemli bir yere sahip olan Bodrum Kalesi, Akdeniz’in ayakta kalan en büyük ve en sağlam kalesidir.
Her yıl yaklaşık 300 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği kale, bilinen kalelerin aksine şehrin tepesine değil denizin ortasına kurulmuş. İki liman arasında kayalık bir zemin üzerine kurulmuş olan kale, Antik Çağ’da önce bir ada, sonraları ise kente bağlanarak yarımada durumuna gelmiş.
Yaklaşık 30.000 m²’lik alana sahip olan kalede beş kule vardır. Bunlar Fransız, İngiliz, İtalyan, Alman kuleleri ile Yılanlı Kule’dir. Kale günümüzde müze olarak kullanılır, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi de Bodrum Kalesi içinde yer alır.
Müze koleksiyonlarında sergilenen eserlerden bazıları; Türk hamamı, Amfora sergilemesi, Doğu Roma Gemisi, Cam Salonu, Cam Batığı, Sikke ve Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses Salonu, İngiliz Kulesi, Zindan Odaları’dır. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Eğer Bodrum’a tatile gelirseniz mutlaka bir gününüzü buraya ayırıp gezmenizi tavsiye ederiz.
Bodrum Kalesi Tarihi
1344 – 1403 yılları arasında işgal ettikleri İzmir’de bulunan St. Jean Şövalyeleri On iki Ada ve İzmir’i kontrol altına alır. Bu egemenliğe Osmanlı Devleti’nin son vermesinin ardından işgal ettikleri yerlerinden olan St. Jean Şövalyeleri daha sonra zamanın Osmanlı Padişahı Çelebi Mehmet’ten aldıkları izinle günümüzdeki ismiyle Bodrum’a yerleşirler.
St. Jean Şövalyeleri Kimdir?
1070 yılında Kudüs’teki St. Jean Kilisesi’ne bağlı bir hayır kuruluşu olarak Hospitalye Şövalyeleri ismiyle de bilinir. Müslümanlar’dan alınan özel izinle Kudüs’te şehre gelecek yoksul ve hasta hacı adaylarına yardım etmek için kurulur. Haçlı Prenslikleri’nin Kudüs’te ortadan kalkması üzerine önce Kıbrıs sonra da Rodos Adası’na yerleşirler.
Rodos Adası’nda bir hastane kurup adayı bağımsız bir devlet olarak yönetirler. Bu yüzden Rodos Şövalyeleri isimiyle de bilinler. Doğu Akdeniz deniz ticaret yolu üzerindeki bu konumlarını fırsat bilip korsanlık faaliyetlerine başlayıp bu çevreye yayılırlar.
Bir kısmı da önce İzmir daha sonra da Bodrum’a yerleşir. 1523 yılında Osmanlı Devleti’nin Doğu Akdeniz ticaret yolu üzerindeki adaları ele geçirene kadar da Rodos ve çevresinde yaşarlar. Daha sonra rotalarını Malta’ya çevirdikleri için de günümüzde Malta Şövalyeleri olarak da bilinirler.
Bodrum Kalesi Ne Zaman Yapıldı?
Fazla dağılmadan asıl konumuza yani Bodrum Kalesi’ne dönelim. St. Jean Şövalyeleri sadece Bodrum’da değil ele geçirdikleri her yerde oldukça sağlam kaleler yapıyordu. Osmanlı Devleti tehdidinden korunmak için de Bodrum Kalesi’ni inşa etmeye 1406 yılında başlarlar. Kalenin bölümleri farklı zamanlarda inşa edilir. Şapel 1406, İngiliz Kulesi 1413, ilk duvarlar ise 1437 yılında tamamlanır. İnşası yaklaşık 100 yıl sürer, 1522 yılında biter.
Çok uzun sürmüş diyebilirsiniz ama bu kadar uzun sürmesinin sebebi Osmanlı Devleti’nin 15. yüzyıl boyunca kaleye sürekli saldırılarda bulunmasıdır. Osmanlı Devleti saldırılarda bulundukça St. Jean Şövalyeleri sürekli kaleyi güçlendirmek için çalışmak zorunda kalırlar.
1480 yılında Fatih Sultan Mehmet, Doğu Akdeniz deniz ticaret hattı üzerindeki St. Jean Şövalyeleri’nin korsanlık faaliyetlerinden rahatsız olur. Son derece önemli olan bu bölgede Şövalyeler’in hakimiyetine son vermek için Mesih Paşa komutasında bir donanmayı Rodos’a gönderir.
Mesih Paşa Rodos’u zorlar ama ele geçiremez. Bodrum Kalesi’ni de bombalayan donanma, kaleye büyük zarar verir. Şövalyeler yılmaz ve enkazına ulaştıkları Halikarnas Mozolesi’nden 160 bin taşı kalenin tekrar inşasında kullanırlar.
Fatih Sultan Mehmet’in ölümü Osmanlı Devleti’nin Rodos ve Bodrum üzerindeki baskısının biraz olsun kalktığı anlamına gelir. Fatih Sultan Mehmet öldükten sonra kardeşler arasında taht mücadelesi başlar. Abisi II. Bayezid ile girdiği taht mücadelesini kaybeden Cem Sultan kaçar ve Bodrum’a St. Jean Şövalyeleri’ne sığınır, çünkü öldürüleceğinden emindir. Babası Fatih Sultan Mehmet şöyle buyurmuştur; “Her kimseye evladımdan saltanat müyesser ola karındaşlarını nizam-ı âlem için katletmek münasiptir. Ekser ulemâ dahi bunu tecviz etmişlerdir…”
Bu durum Şövalyeler için bir bakıma sevindiricidir. Osmanlı Devleti’yle Şövalyeler’in ilişkilerinde yeni bir dönem başlar. Osmanlı Devleti ne Bodrum’a ne de Rodos’a uzun bir süre dokunmaz. Şövalyeler ise rahat bir nefes alır.
1520 yılına gelindiğinde tahta geçen Kanuni Sultan Süleyman, Doğu Akdeniz ticaretini tehdit eden Rodos’un ve St. Jean Şövalyeleri’nin korsan faaliyetlerine kökten son vermek için 1523 yılında Rodos’u kuşatır. Bu kuşatmaya Şövalyeler dayanamaz, hayatlarının bağışlanması şartıyla teslim olurlar.
Rodos kuşatması sırasında Bodrum Kalesi ve Kos da Osmanlı egemenliğine geçer. Akabinde de kale içinde yer alan şapel de camiye dönüştürülür. Osmanlı kaleyi kimi zaman askeri üs, kimi zaman hapishane olarak kullanılır.
1915’te Birinci Dünya Savaşı sırasında ise Fransızlar, Almanlar’a mazot yardımı yapılıyor gerekçesiyle Bodrum’a çıkmak ister. Dönemin yetkilileri buna izin vermez, çatışma çıkar. Bunun üzerine de Fransız Donanması kaleyi bombalar. Fransız Donanması gemisinin açtığı ateş sonucu kale gene büyük hasar alır. Kalenin güney surları zarar görür, caminin minaresi yıkılır.
Kale kısa bir süre de İtalyan hakimiyetine geçer, 1921’de İtalya kuvvetleri de kaleden çekilir. Birinci Dünya Savaşı sonrası 40 yıl boyunca boş kalan kale adeta terk edilir.
1960 yılıyla birlikte Bodrum Kalesi’nin tekrar ayağa kalkma dönemi başlar iki değerli ismin katkılarıyla. Bodrum ve çevresinde Antik Çağlar’a ait çok sayıda sualtı batıkları keşfedilir.
Bu araştırmaların başındaki isim günümüzde sualtı arkeolojisinin babası olarak kabul edilen George Bass ve Türkiye’nin ilk sualtı arkeologu Oğuz Alpözen, su altından çıkan bu değerli buluntuları sergilemek ve korumak için Bodrum Kalesi’ni bir müzeye dönüştürmeye karar verir. Türkiye Devleti Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin alınır, çünkü o sıralar henüz Kültür Bakanlığı yoktur. George Bass ve Oğuz Alpözen ellerindeki kısıtlı imkanlarla 40 yıldır sahipsiz kalan Bodrum Kalesi’ni şimdiki eski ihtişamına dönüştürürler.
Kale günümüzde hala müze olarak kullanılır. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi de Bodrum Kalesi içerisinde yer alır. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Bodrum Kalesi’nin Mimarisi
İki liman arasında kayalık bir alana kurulmuş olan Bodrum Kalesi, Antik Çağ’da önce adadır, daha sonra yarımada durumuna getirilmiştir. Kare planlı kale, 180×185 metre ölçülerindedir. Kalenin farklı bölümleri farklı zamanlarda inşa edilmiştir. Şapel 1406, İngiliz Kulesi 1413, ilk duvarlar ise 1437 yılında tamamlanmıştır.
Kalenin doğu duvarı hariç tüm duvarları çift duvarlarla güçelendirilmiştir. 7 kapı geçerek iç kaleye ulaşılır. Kale kapılarında haçlar, düz ve yatay bantlar, ejder ve aslan figürleri bulunur. İç kalede Şapel’in altı dâhil olmak üzere 14 sarnıç vardır. Kale koruganı, çiftli duvarlar arası su hendeği, asma köprü, kontrol kulesi, II. Mahmut tuğrası kalenin göze çarpan yerlerindendir.
Bodrum Kalesi Nerede?
Bodrum Kalesi Türkiye’nin en popüler tatil beldelerini içinde barındıran Muğla’nın popüler ilçesi Bodrum’dadır. Bodrum merkeze yaklaşırken uzaktan tüm heybetiyle gözünüze çarpacaktır Bodrum Kalesi. Daha ilk görüşte hayran bırakacak güzellikteki kalenin üç tarafı denizlerle çevrilidir. Bodrum otogarından sahile doğru yürüdüğünüzde bütün ihtişamıyla karşınıza çıkacak olan kaleye Bodrum’un diğer lokasyonlarından gelmek istiyorsanız şehir içi minibüslerini de kullanabilirsiniz. Bodrum Ulaşım Rehberi yazımızdan bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Sanata da Ev Sahipliği Yapıyor
Bodrum Kalesi yaz döneminde konser ve sergi gibi çeşitli etkinlikler düzenliyor. Uluslararası Bale Festivali’ni izleyebilir, klasik müzik konserleri ve Türkiye’nin önde gelen şarkıcılarını kalede dinleyebilirsiniz
Kalenin girişinde sol tarafta Haluk Elbe Sanat Galerisi isimli bir sanat galerisi de bulunuyor ve bu galeride her yıl birbirinden güzel sergiler oluyor.
Bodrum Kalesi Giriş Ücreti Ne Kadar?
Yaz dönemi için açık olduğu saatler 08:30 – 18:30
Kış dönemi için açık olduğu saatler 08:30 – 17:30
2023 yılı için giriş ücreti ise 450 TL’dir
Kalede müzekart da geçerli ve müzekart ile yılda iki defa ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz.
Kale ilçenin ev sahipliği yaptığı en önemli tarihi mekan. Tümünü tam anlamıyla gezmek için bir gün yetmeyebilir. Havanın sıcak olduğu dönemlerde tavsiyemiz ya sabah erken saatlerde ya da öğleden sonra gezmeniz. Güneş tepedeyken kaleyi gezmek bunaltıcı olabiliyor.
Ayrıca rahat bir ayakkabı giymeniz kaleyi gezerken sizi yormayacaktır. Kalenin içinde iki adet de kafe var, yorulduğunuzda dinlemek için bu kafelerde mola verebilirsiniz. Unutmadan söyleyelim zindan bölümüne girerken çok fazla sayıda merdiven ineceksiniz, yaşlı bireyler için ufak bir bir hatırlatma çıkması yorucu oluyor. Bodrum Kalesi’ni gezerken Bodrum manzarası izlemek de bir o kadar keyiflidir, molalarınızda kaleden Bodrum’u seyretmeyi ihmal etmeyin.
KAYNAK
- Hospitalier Şövalyeler kimdir? — tr.wikipedia.org
- Cem Sultan kaçar ve Bodrum’a St. Jean Şövalyeleri’ne sığınır. — tr.wikipedia.org
- Bodrum_Kalesi Tarihi — tr.wikipedia.org
- Bodrum Kalesi Tarihi ve Genel Bilgiler — bodrum.bel.tr
- Bodrum Kalesi giriş ücretleri ve faliyet durumu. — muze.gov.tr
Yorum Ekle